top of page

SEARCH BY TAGS: 

RECENT POSTS: 

FOLLOW ME:

  • Facebook Clean Grey
  • Twitter Clean Grey
  • Instagram Clean Grey

"Türkçe"

  • nisabudak
  • 22 Kas 2023
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 24 Kas 2023


ree


Türkçenin ne kadar yozlaştığını, kirlendiğini, bozulduğunu fark etmeyen yoktur. Kirli atıklarla dolu bir denizde yüzülemeyeceği gibi kelime çöpleriyle dolu bir dilde de açıklık, duruluk aranmaz, kültürel değerler nesilden nesile aktarılamaz.


Günümüzde yabancı özenticiliği sayesinde ortaya çıkan kültür kirliliği kendini iyice gösterdi ve diğer yönlerde olduğu gibi dilimizi de zaman içinde kirletmeye başladı. Her yerde asılı yabancı tabelaları görmek birçoğumuz için sıradan bir şey artık. Hayatın bütün alanlarına bulaşan bu duruma bir tepki de ben göstermek istiyorum. Yaşadığım bir olayı paylaşacağım sizlerle.


Bir iş görüşmesine gittim. Türkiye'de hemen hemen her ilde onlarca mağazaya sahip köklü bir marka. Görüşmeyi yaptığım insan kaynakları yetkilisi öyle bir Türkçe kullanıyordu ki içimden 'ne anlatıyor bu kadın, Türkçe buysa eğer, peki ben hangi dili konuşuyorum' dedim. Konudan çok da uzaklaşmak istemiyordum ama; dikkatimi o kadar çok dağıtmıştı ki... Neymiş bu meeting ile ilgili bilgileri supervisor'una aktarıyor olacakmış. 'Aktarıyor olacağım' derken diyiverdim. Birden sustu; 'yani bilgileri müdürünüz ile paylaşacaksınız, anladım' diyip toparlamaya çalıştım. Ama bir kere takıldım tabii. Kafamın içinde 'aktarıyor olacağım dedi, biri şimdiki zaman diğeri gelecek zaman ikisini yan yana nasıl kullanır' diye kendi kendime tartışma yürütüyordum. Meeting, supervisor, aktarıyor olacağım, lead etmek, set etmek, off olmak, brieflemek gibi konuşurken kullandığı plaza dili diye tabi edilen ne tam Türkçe ne tam İngilizce olan UYDURUKÇA bir dilin beni ne denli rahatsız ettiğini fark ettim. Derin bir üzüntü duydum.

Neden bu kadar özentiyiz, Türkçenin içine yabancı bir şeyler karıştırmak daha mı havalı gösteriyor bizi? Oysaki kullanılan kelimelerin karşılığı dilimizde fazlasıyla var. Hatta Türkçenin milyonlarca sözcük üretebilme özgücü bilimsel olarak da kanıtlanmış. Toplumsal olarak kafamızı bu konulara daha fazla yorma zamanının geldiğini düşünüyorum.


Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk bu tehlike çanlarını sanki yıllar öncesinden görmüş gibi bizlere Türkçe dilini yabancı dillerin etkisinden korumamız konusunda çok dikkatli olmamız gerektiğini şu güzel cümleleriyle anlatmış:

" Milli duygu ile dil arasındaki bağ çok güçlüdür. Dilin milli ve zengin olması milli duygunun gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki bu dil bilinçle işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk ulusu, dilini de yabancı dillerin boyundurluğundan kurtarmalıdır."


Bu bağlamda eğer biz hala bir şeyleri görüp, hissedemiyorsak sadece dilimizde değil bizi biz yapan ve birbirimize bağlayan tüm değerlerimizde de tehlike çanları çalıyor demektir.





Yorumlar


© 2023 by Closet Confidential. Proudly created with Wix.com

  • X
  • Instagram Black Round
bottom of page